Saygıdeğer Hemşerilerim,
Bu konuyu yazıp yazmamak için çok düşündüm, hadi yazdım acaba yayınlanırmı ? Bilmiyorum.
Ben yinede yazayım, içime dert oldu !
Yine şahsen yaşadığım ve bizzat şahit olduğum, hala hazmedemediğim bir olay,
duysaydım inanmazdım, ama ben maalesef yaşadım.
Tarih 24.09.2014, malumunuz olduğu üzere Eğitimcilerin Grevi vardı o Gün.
Ben de görevim icabı yürüyüşü Milli Eğitim Müdürlüğüne kadar Kameram ile görüntüledim.
Misafir olduğum, bir Gün sonra yola çıkacağım ve Eylemin sakin ilerlediği için oradan ayrıldım.Yirmi dakika sonra Olayın ilerlediğini ve Polisin müdahele etmek zorunda kaldığını ve maalesef başımın tacı olan, 40 Yıl hizmet edebileceğim Öğretmenin başından yaralandığını duyar duymaz, derin bir üzüntü ve keder içinde 3 Muhabir ile Hastaneye o değerli Öğretmenimizi görüntülemeye gittik... Acil Servis'den içeri girdik, görevli Personel'e Öğretmen Hanım'ı sorduk, Röntgen kapısından MR kapısına, alt kattan üst kata
gönderildik, tekrar aşağıya indiğimizde Sarı Oda kapısının önünde Bacağından
yaralanmış Polis Memurunu gördüm, hemen Kameramı Polis'e doğru yönelttim, dur çekme dedi, eliyle hayır hareketini kullanarak.
Yanımdaki Abimde yok çekme dediğinde şaşırdım... Neden? diye sorduğumda aklıma ve mantığıma sığacak bir cevap alamadım. Benim gözümde olayın rengi birden değişti... Nedense benden başkada telaş eden yoktu, sanki bir Polis'in yaralanması normal birşeymiş gibi. Hadi bırakın telaş etmeyi, yarası ağır veya değil ama Vatanını ve Milletini kendi canı pahasınada olsa korumaya yemin etmiş yaralı bir Polis Memuru tedavi olmak için kapının önünde bekliyor ! Benim Memleketim, Milletim Polisine böylemi sahip çıkıyor ??? Polisimin ve Askerimin değeri Şehit olunca mı biliniyor ? Yaralı bir Polise üzülmezsek, Şehit olana ağlamak nekadar inandırıcı sizce ???
Benim Askerimin ve Polisimin bir damla kanından daha kıymetli ne olabilir ??? Tabiki hiçbirşey ! Hiçbir Dava Askerimin ve Polisimin bir Damla Kanından daha kıymetli değildir, ve asla olamazda ! Soruşturmalar sonucu Öğretmen hanımın Hastaneden ayrıldığını ve durumunun iyi olduğunu öğrenince çok şükür Öğretmenimde iyiymiş dedim, ama kafam allak bullak oldu, acaba neden resim
çektirmediler ? Yasakmı ? Eğer Görevi esnasında yaralanan Polis Memurunu görüntülemek yasak ise, hiç tereddütsüz ve seve seve çiğneyebileceğim yasak olurdu bu ! Peki neden çekmedim ? Acemiliğime ve büyüklerime saygısızlık etmek istemediğime veriyorum, şimdiki aklım olsaydı uzaktan,gizli, Zoom yaparak çekerdim, ama çekerdim.
Hastaneden çıktık ve Ofise gittik. Yaklaşık yarım Saat sonra birşeyler atıştırmak için bir başka Muhabir Arkadaş Abim ve ben Ofis'den çıktık, tam Mevsim Balıkcının önünden geçerken oradaki toplulukdan bir kişi (sanırım Esnaf'dı) Polis'in ettiği müdahele sonucu bir Öğretmen hanım'ın yara aldığını şikayet eder gibiydi. Ve birde Polis yaralandı onuda duydunuzmu ? Diye sorduğumda şaşkın ve üzgün bir şekilde hayır dedi.
Keşke hiçkimse yaralanmasaydı, keşke herşey tatlılıkla olsaydı.
Ne kadar üzücü bir Olay, bir yanda başımın tacı Öğretmenim, öteyanda Polis Memurum, iki Devlet Görevlisi karşı karşıya. Öğretmenimde elbette davasında haklıdır, fakat bir Polis Memuru bir Görev almış ise, bu Görevini Emniyet ve Asayiş ile yerine getirmekle yükümlüdür, yoksa emre itaatsizlik olmazmı ? Tıpkı bir Öğretmenin öğretmediği gibi olmazmı ?
Şahsi düşüncelerimi sizinle paylaşmadan duramayacağım.
Şu son yıllarda Vatanımız'ın dört bir yanında olan yürüyüş ve protesto'larda, kamera'ya tesadüfen yansımış Polis'ler haricinde, acaba gerçekten kaç tane Polis Memur'u yaralandı ?
Ve son olarak o Polis Memuru'nun yüz ifadesi ve el hareketi gözümün önünden gitmiyor. Sadece dur, çekme dedi, ama aslında o sadece iki kelime'nin içine benim hayatımın bir önemi yok, ufak bir sıyrık için halk'ımı boşuna telaşlandırma kelimelerini sığdırdı adeta !
Ey Kahraman Askerim, Polisim, Özel Harekat'ım, Çevik Kuvvet'im, Yunuslar'ım, ve diğer Güvenlik Görevli'lerim, hepinizle teker teker gurur duyuyorum, sizler dik durduğunuz müddetce bu Memleketimin sırtını hiçbir kuvvet yere getiremez evvel Allah !!!
Milletce dik, dimdik duralım, Vatanımıza, Bayrağımıza, Askerimize ve Polisimize sahip çıkıp değerlerini var iken bilelim bunun için 'muhtac olduğumuz Kudret, damarlarımızdaki Asil Kanda mevcuttur !'
Saygılarımla
Bahattin KESKİN