Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sinop Şubeler Platformu, üyeleri  Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin gözaltına alınması ve Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyım rektör Melih Bulu’ya ilişkin, basın açıklaması düzenledi.

Uğur Mumcu meydanında düzenlenen basın açıklamasında  “Kayyum Rektör İstemiyoruz”” “Baş Eğmeyeceğiz Aşağı Bakmayacağız” pankartları açıldı. Açıklamada sık sık “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Üniversitede kayyum istemiyoruz” sloganları atıldı.

KESK sinop Şubeler Platformu, adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Sinop ŞubesiKadın Sekreteri Asuman Aydoğdu  Boğaziçi Üniversitesi, öğrencisiyle, akademisyeniyle, idari ve teknik personeliyle siyasal tarihimizin sayfalarından silinmeyecek bir duruş sergiliyor. Nefret söylemine ve öğrencilerimizi hedef alan saldırılara karşı mücadele edelim” Dedi

 

Öğrencilerin rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunduğunu,  yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek istediğini vurgulayan Aydoğdu, "; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini, barışçıl yollarla gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar" Dedi 

Öğrencilerin taleplerinin oldukça sade ve anlaşılır olduğunu ifade eden Aydoğdu açıklamasında şunları kaydetti: Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağının zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor! Yeni rejimin sahipleri ise YÖK, medya ve polis eliyle demokrasi isteyen gençlere kumpas kurmaya, onları gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ediyor!

Belirtmek isteriz ki asıl sorun kamuoyuna sunulduğu gibi kutsala yapılan bir saygısızlık değildir. Asıl sorun, düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidar temsilcilerinin, demokrasiden, demokratik tartışma kültüründen ve üniversite fikrinden bihaber olmalarıdır.

Öncelikle bilinmelidir ki, ifade özgürlüğü insanlığın kolektif mücadelesinin sonunda kazanılmış bir haktır ve sanat eserleri de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmektedir. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır ve tartışmaya açık değildir. İfade özgürlüğünü ve insan haklarını ayaklar altına alarak yapılan bu tutuklamalar, evrensel hukuk ilkelerine, ulusal ve uluslararası ceza muhakemesi kararlarına aykırıdır.

 

Kayyum rejimi, sistematik olarak yürüttüğü nefret söylemi ve provokatif girişimlerle protestoları bitiremeyince, bir kez daha öğrencileri ölçüsüz bir polis şiddetiyle yüz yüze bıraktı. Tutuklamaları protesto edebilmek için düzenlenmek istenen eylem keyfi biçimde engellendi, kampüs kapısına gelen öğrenciler gözaltına alındı, bir arada yürüyen öğrenciler darp edilerek gözaltına alındı, destek için gelen kitle örgütlerinin basın açıklamasına şiddetle saldırıldı.

 

İstanbul’da birçoğu kampüse ulaşmak için otobüs duraklarında bekleyen “aşağı bak, toplu beklemek yasak” diyerek 160'a yakın üniversite öğrencisi gözaltına alındı. Benzer biçimde İzmir'de de, Boğaziçi Öğrencilerine destek olmak için yapılmak istenen basın açıklamasına saldırılarak, 27 öğrenci gözaltına alındı. Akşam saatlerinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs içerisinde bir araya gelen öğrenciler ise kampüsü kuşatan polis birlikleri tarafından saatlerce ablukada tutulduktan sonra, kampüsü işgal eden çevik kuvvet tarafından tartaklanarak zorla kampüs dışına sürüklendi

 

Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan polis şiddetinin sorumlusu hükümet, YÖK ve Boğaziçi’nin kayyumu Melih Bulu’dur.

 

KESK Sinop Şubeler Platformu olarak, demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden dayanışma mesajı vermek isterken gözaltına alınan tüm gençlerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz.

Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Rektörlerin üniversite bileşenlerinin iradesiyle seçilmesini engelleyen düzenlemenin değiştirilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri sorumluluğa davet ediyoruz!”

 

 

 

Editör: TE Bilisim