Bizans dönemine ait mimari kalıntıları barındıran ve 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle başlayan Sinop Balatlar Kilisesi arkeolojik kazı çalışmaları bu yılda devam ediyor.

Kazı Başkanı Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülgün Köroğlu yaptığı açıklamada, 2010 yılında başlatılan çalışmaların bu yılki bölümünü öğretim üyesi ve öğrencilerden oluşan 40 kişilik ekip ve işçilerle sürdüreceklerini söyledi. Köroğlu, ileriki yıllarda kazı alanının kalıntıların devam ettiği bölgelere doğru açılacağını belirtti.

Köroğlu, Balatlar Kilisesi Kazısının 5. yılı. 2010 yılında başladığımız çalşımalar 5. yıla ulaştı. Roma Hamamı olduğunu düşündüğümüz yapıyı büyük bir ölçüde ortaya çıkarttık. Yaklaşık 21 gündür çalışıyoruz. 40a yakın elemanımız var yarısı öğrenci, yarısı işçi olmak üzere. Büyük Salon dediğimiz palesta denilen bir salonda çalışıyoruz ağırlıklı olarak. Bu bölgede çalışmalarımız sürdürülüyor. En üst seviyede yapının son döneminde manastır olduğu için mezarlık alanı ortaya çıkarılmakta. Antropologlar onu incelemekte. Daha aşağıda Roma dönemi Hamamının büyük havuzuna ulaştık. Onu ortaya çıkardık. Çalışmalarımız 6 hafta daha devam edecek. Sezon sonunda daha yeni bulgularla Sinop tarihine ışık tutacak bilgilere ulaşmış olacağız.

Köroğlu geçen sene çıkartılan Hz. İsanın kutsal emanetlerinin saklandığı sandukanın parçası hakkında ise, Yapının aslı Roma Hamamı ama 4. yy.da Kiliseye çevriliyor. 4 ile 6. yy arasında çok önemli bir kilise var. Geçen yıl ortaya çıkardığımız içinde kutsal bir emanetin saklandığı taş sandığın bir parçasıydı. Ama kırık haldeydi. Burada çok sayıda kırık heykel parçası bulduk. Daha geç bir dönemde bu heykeller muhtemelen bu kutsal emanet muhafazasıda kırılmış, parçalanmış ve mermer yakılarak kireç elde edilmiş olmalı. İnşallah diğer bir parçaya daha rastlarız diye umut ediyoruz. Ama henüz başka bir parça bulmadık.

Heykel çıkardık. Belli ki bu bütün yapının nişleri içerisinde heykeller sıralanıyor. Roma yapısının heykelleri içinde onlara ait kol, el, bacak parçaları buluyoruz. Bulmaya devam ediyoruz. İnşallah daha sağlam durumda eserlerle karşılaşırız.

Kazı alanı aslında geniş bir alanı kaplıyor. Bazı alanlar kamulaştırmada. Neredeyse kentin bütün bir bölümünü kapsayan bir yapı. Duvarlar takip edildiğinde çevrelerdeki evlerin yapıların içinde bu yapıya ait büyük salonların varlığı anlaşılıyor. Bir kısmı kamulaştırılabilecek mümkün olduğunca, bir kısmıda bugünkü görünümüyle kalacak. Ama bilimsel anlamda kayıtlara girmiş olacak. dedi.

Haber: Fatma ÖZEN

Editör: TE Bilisim