yazi

Ali Şeriati  'Ali ' adlı kitabının 38. Sayfasında;  " Avrupa 'da yapılan istatistiklerin de ortaya koyduğuna göre komedi filmlerini daha çok kültür seviyesi düşük insanlar seyrederken, hüzün verici filmleri kültür düzeyi yüksek kişiler izlemektedir.                               

Filmleri ülkelere ihraç etmek istediklerinde de komedi filmlerini kültür düzeyi düşük ülkelere gönderiyorlar. Kültür düzeyi yüksek ülkelere ise hüzün verici filmleri gönderiyorlar."diye bir paragrafa yer vermiş. Düşünüyorum!           

Biraz kızıyor, biraz gülüyorum. Neye göre bu istatistikler elde edilmiş

bilmiyorum. Bu tür yazılar okuyunca insanlarında denek hayvanlarından hiçbir farkı olmadığını anlıyorum.

                 Bizim kontrolümüz dışında bizim üzerimizden bazı veriler elde ediyorlar.  Hayatımızın her sahasında karşımıza

çıkıyor.

                 Ve bence yine farkında olmadan hayatımıza bu kelimeyle devam ediyoruz. Ben bu istatistik kelimesini kullanmam. Zaten kendisini söylerken bile dilim sürçer. Sözlük anlamına baktığımda ise ikinci anlam olarak ' bu işi konu alan, bu tür bilgilerle çalışan matematik dalı' anlamıyla kullanılmış.                   Matematik dalı ile aramızda kuzeyden esen karayel rüzgârları kol gezmekte. Konuyu dağıtmayalım. İstatistik veriler neticesinde bizim kültür düzeyimizde ölçülmüş oldu.

                Ve biz yine sürü psikolojisiyle hareket ediyoruz yani biri düşünsün biz onun ardından hiç düşünmeden devam edelim.

                Fakat doğru fakat yanlış. Yukarıda da belirttiğim gibi bunu bilemiyorum. Merak ettiğim konu ise bu veriler toplanırken insanın o an ki duyguları dikkate alınmış mı? Yani ben üzgün olduğumda biraz gülmek istersem hüzünlü bir film seyretmem ya da ağlamayı tercih edersem komik bir film seçmem. Eğer ki ben bu yazıyı baz alarak kültür düzeyimi yükseltmeye çalışsam. Yani ben kültür düzeyimi hüzünlü bir filmle yükseltmeye çalışacak olursam o an ki isteklerimi, arzularımı göz ardı etmiş olurum.

                Bu çok saçma. Bu durum ilerledikçe benliğimi saracak olur ve ben artık ben olmaktan çıkıp duygularımı, isteklerimi, hayallerimi en önemlisi kendimi unuturum. Rol yapmak zorunda kalırım.

                Ben rol yapamam arkadaş. Ben 'Eşrefi mahlûkat' im ben yaratılmışların en şereflisiyim. Peki ya sen istatistikler doğrultusunda mı gideceksin yoksa yaratılmışların en şereflisi mi yani kendin mi olacaksın?  Karar zor değil bence....