Sinop’ta Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve “Karadeniz'deki Deniz Koruma Alanları için Deniz Çayırlarının Haritalanması yoluyla İklim Değişikliğine Uyumun Güçlendirilmesi” proje toplantısı gerçekleşti.

Sinop İl Özel İdaresi ve Sinop Üniversitesi organizesinde bir otelde düzenlenen toplantıda, deniz çayırlarının haritalanmasının önemi ve iklim değişikliğine uyum konuları ele alındı. Proje, deniz ekosistemlerinin korunması ve iklim değişikliğine karşı dirençli hale getirilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Toplantıya, proje paydaşı kurum ve kuruluşların temsilcileri katılarak proje hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Toplantıda ayrıca sinevizyon gösterimiyle projenin tüm detayları katılımcılara aktarıldı.

Toplantıda konuşan Deniz Çayırlarını Koruma proje personeli Endüstri Mühendisi Ümit Aydın, “Hepimizin bildiği ve çoğumuzun göz ardı ettiği ancak insanlığın ve dünyanın gelecekte kabusu haline gelecek olan, küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadele için maalesef yeterince duyarlı hareket edilmemektedir. Ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik krizler, artan uluslararası gerginlikler gibi unsurlar, devletlerin kaynaklarını bu alanlara yöneltmesine neden olmaktadır. Oysa ciddi önlemler alınmazsa iklim değişikliği ve çevre kirliliği nedeniyle yakın gelecekte dünyayı şu an hayal dahi edemeyeceğiz tehlikeler beklediği aşikardır. Işık hızıyla gelişen teknoloji ve dünya nüfus artışı kaynakların hızla tükenmesine ve türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Tek hücreli canlıdan piramidin tepesindeki insana kadar olan zincirin tüm halkaları varoluşun devamı için bütünlük arz etmektedir. Bu halkalardan birinin kopması canlı yaşamının tümünün tehlikeye girmesine neden olmaktadır. Şu an için önlem alınsa dahi Küresel ısınmanın yarattığı etkilerinin yok olmasının en erken 100 yıl süreceği bilim adamları tarafından söylenmektedir.. Oysa bizler bırakın ciddi önlemler almayı, bunu felaketi ciddiye almamayı yeğliyoruz. Bunun en büyük nedeni de bu işlerle uğraşmak için gerekli ekonomik ve insan kaynaklarının yetersiz oluşudur. Önceden plastik atıklardan bahsederken, şimdi mikro plastiklerin karada ve denizde hızla yayılmasından, yiyecek kaynaklarını kirlettiğinden, vücuda alındığında toksit etkiler göstereceğinden bahsetmekteyiz. Artık yediğimiz balığın maalesef besin kaynaklarından biride mikro plastiklerdir. Bunun anlamı böyle giderse yediğimiz her balıkla plastikte yemiş ve kansere davetiye çıkarmış olacağız” dedi.

Proje tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Sabri Bilgin, “Deniz suyu sıcaklıklarının artması, ekosistemlerdeki dengeleri bozmakta ve birçok türün yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Karadeniz de bu küresel değişimlerden nasibini almaktadır. Özellikle, su sıcaklıklarının değişimi, oksijen seviyelerindeki azalmalar ve denizel ekosistemlerin daha hassas hale gelmesi, balıkçılıktan biyolojik çeşitliliğe kadar geniş bir yelpazede tehditler oluşturmaktadır. Ancak bu tehditler, aynı zamanda çözüm üretmek için de bir fırsat yaratmaktadır. Bizim bu proje ile yapmak istediğimiz şey, Karadeniz’in doğal zenginliklerini koruyarak, bu ekosistemin gelecekte de sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesini sağlamaktır” diye konuştu.

SİNOP’TA 40 BİN KİLOGRAM HAMSİ BALIĞINA EL KONULDU SİNOP’TA 40 BİN KİLOGRAM HAMSİ BALIĞINA EL KONULDU

Proje paydaşlarından Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl, ise; “Böyle bir projenin paydaşı olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. İnşallah başarıyla da bir sonuç alınır. Başta Sabri hocam olmak üzere, emek veren tüm arkadaşlarımıza, öğretim görevlilerimize, hocalarımıza sizlerin huzurunda arz ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Editör: Mustafa Usta