Uluslararası Hak Arama Derneği Başkanı Şirvan Ünal gazetemize açıklamalarda bulundu. Türkeli ilçesinin tatil beldesi olduğu ancak gerekli hizmetin ve çalışmaların yapılmadığını dile getiren Ünal, gazetemiz aracılığıyla ilgili kurumlara seslenerek gerekli çalışmaların acilen yapılmasını talep etti.
Uluslararası Hak Arama Derneği Almanya Genel Başkanı Türkelili Şirvan Ünal; "Uluslararası Hak Arama Derneği Almanya başkanıyım. Şimdi ben her zaman Sinop ilinin ve ilçelerinde tatilimi geçirmekteyim.
Sinop Türkeli Ayaz köyündeyim. Bölgemin yıllardan beri sorunlarını dile getiren bir gönüllü sivil toplum kuruluşunun başkanıyım. Şimdi sorunum şu. Bizde mütemadiyen her sene ilimiz olan Sinop'a gelip tatilimizi çocuklarımızla ailemizle burada yaparız.
Mümkün olduğu sürece de Sinop dışına çıkmamaya çalışırız. Şimdi Sinop'a geldiğimizde yurtiçinde, yurtdışında bizi Sinoplu olarak bilenler Sinop'un güzelliğini bizdeki fotoğraflarda gördüklerinde hayran olurlar. Şimdi biz o hayranlığı onlarla paylaşırken tabii onların şundan haberi olmadığı için o güzelliğin üzerine Allah'ın vermiş olduğu o güzelliğin üzerine bölgenin idarecilerinin kattığı bir değer olmayınca gelen insanlar geldikten sonra çok zahmet çekiyorlar. Çünkü yolumuz 1960 yılında dedelerimizin kazma kürekle yaptıkları yol. Bu yolun üzerinden geçmeyen şuan da uzun geniş tırlar, kamyon, otobüsler, minibüsler, traktör, bisikletçi, motorcu, küçükbaş hayvan, büyükbaş hayvan, ne kadar ararsan bu yol üzerindedir. Bu yol artık hayata cevap vermiyor. Ben diyor istifa ediyorum, ayrılıyorum, emekli oldum, beni kurtarın diyor. Bizde diyoruz ki dayana bildiğin kadar dayan diyoruz. Bölgenin insanı yurtdışından gelen insanımız tatilini sılairahimini bu bölgede yapmak için geldiğinde yeterince dinlenemiyor. İstirahat edemiyor. Diyoruz ki bizde para kazandığımız ülkeden para harcamaya geldiğimiz Sinop'a yeterince karşılanamıyoruz.
Horlanıyoruz. Hatta bazen kızıyorlar bize. Neden? Her şeye karıştığımızdan dolayı. Niye karışıyoruz ki? Temiz olsun, dizaynlı olsun, güzel olsun diyoruz. Şimdi biz devlet büyüklerimize başta Sinop Valimize, Kaymakamlarımıza duyuruyoruz. Bölgede plajlarımız, denizlere girme yerlerimiz yeterince düzgün değil. Plajlar uygun değil.
Bizden para alınıyor hiç sıkıntı yok
veriyoruz. Ama plajlarda ki gördüğünüz çöp ne ararsan plajda mevcut. Bir tanesi de Sinop'un incisi dünyanın en güzel ili Sinop'un güzel kent diye bir beldesi var köyü var. Koyu dünyada 10 yerden 1 tanesi. Ama gelin görün ki içinde yok yok. Buranın muhtarı var. Sorulara cevap veremiyor. Soruyoruz diyoruz ki muhtarım ihtiyacın ne ise yardımcı olalım. Ama böyle plaj bu şekilde olmaz diyoruz. Sesleniyoruz, duyuruyoruz.
Daha sonra başka bir sorularımız kara yollarından. Diyoruz ki Sayın Karayollarımız ağaçlar yollar boyuna şelale gibi akıyor. Hayvanlar yol boyunca geziyor. Yabani atlar bu bölgede geziyor. Karayollarından sonra Özel İdareye'de sesleniyorum, Sağolsun Özel İdare yeterince görevini yapıyor, çöplerimizi topluyor teşekkür ederiz. İyi çalışana işini yapana teşekkür ederiz bizler Sinoplu'yuz.
Sinop'un ilçelerinde olan en çok Avrupa da gurbetçisi olan Sinop'un Türkeli ilçesi, 2.si Ayancık, 3.sü Erfelek, Gerze, Dikmen, Sinop Merkez, Durağan, Boyabat, Saraydüzü. Yani en çok gurbetçisi olan yer Türkeli'dir. Türkeli'nin yaz nüfusu 50 bine dayanıyor. Kış nüfusu 10 bin civarında. Ama yaz nüfusu için belediye başkanı malum şimdi gelseniz Türkeli'nin içini bir görün. Sanki burayı Ukrayna'da savaş bölgesi mi zannedersiniz.
Tam bu mevsimde istirahat edip, tatil edip sükûnetle dinlenmemiz gerekirken bizim Türkeli ilçesinde işler tam bir curcuna olmuş. Belediye başkanı ve ekibi tam bizim buraya gelmemizi seçmiş. Hatta diyor ki “Nereden geldiniz? Niye geldiniz? İşimiz gücümüz var.” Türkeli de durum bu.
O kadar güzel bir ilçenin yeşil ve mavinin buluştuğu bir ilçe. Bu güzelliğin 1957 yılından beri üzerine kattığı bir değer yok. Allah'ın verdiği bir güzellik var. İnsanların hep o güzelliğinden faydalanıyor ama üzerine kattığı bir değer yok. Kısacası ben bir Sinoplu olarak Türkeli'nin bir evladı olarak vatandaşı olarak dernek başkanı olarak şöyle sesleniyorum. Bu ilçenin birinci kuşağı Almanya'dan geldi. İkinci kuşak bizler işte geliyoruz gidiyoruz. Ama üçüncü kuşak çocuklarımız bu şartlarda bu bölgeye bu beldeye gelmeyecek gelemeyecek. Peki soru şu bizi üzdüğü kadar sizi üzmüyor mu? Buna bir çare var yok mu? Buradan devlet büyüklerime sesleniyorum. Ben sizden işsizliği önleyin demiyorum. Enflasyonu önleyin demiyorum. Ama bir şey diyorum. Sizin yapabileceklerinizi size söylüyorum. Bu kadar zor mu ya plajları temizlemek. Bu ağaçları temizlemek. Hayvanları yoldan çıkarmak. Ama muhtarlara armut altında oturan, akşama kadar boş iş yapan hiç anlamı olmayan muhtarlara söylüyorum. Bu muhtarlara çeki düzen verin. Görevlerini hatırlatın. Biz memleketimizi karşılıksız seviyoruz.
Kazandığımız parayı burada harcamak istiyoruz. Bu bile bazen bize öyle bir ağır geliyor ki. Biz gurbetçi çocukların evlatlarıyız. Çocuklarımızı burada evlendiriyoruz. Ama karşılığını alamıyoruz." Dedi.
Editör: TE Bilisim
