Sinop ilinde Ak parti’yi kuran kişilerden bir tanesiyim. Parti kurulduktan çok kısa bir süre sonra seçime gidildi ve tek parti Ak Parti oldu. O günlerde ‘Reis’ siyasi yasaklıydı hatta onun için muhtar bile olamaz deniliyordu. Evet seçim oldu… Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti’nin Genel Başkanı idi ama Başbakan olamadı. Ardından bir sürü süreçler yaşandı ve Reis Sinop’a gelecekti. Konuşması için meydana izin verilmedi ve alan küçücük ‘Kaleyazısı’ kavşağına sıkıştırıldı.

Her şey bir yana kurucusu olmaktan her zaman gurur duyduğum Ak Parti’yi kurucuları iyi bilir ne zorluklarla ne ayazlarda çalıştığımızı; ama hepimiz ak partiyi seviyorduk, ‘Reis’i seviyorduk kısaca o gün muhtar bile olamaz denilen o uzun adamı seviyorduk.  O adam Başbakan ve şimdide Türkiye’nin Cumhurbaşkanı oldu; öylede son bulacak belki de.

İl başkanı olarak ABDURAHMAN DODURGALI’dan boşalan koltuğu il başkanı olarak YAKUP ÜÇÜNCÜOĞLU oturtulmuş ve DODURGALI’nın ekibinin de başkanı olmuştu. Seveni vardı sevmeyeni vardı o dönemde Ak Parti’nin içinde, yönetiminde olmasam da dışından destek veriyordum.

O günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Reis’in Sinop’a geleceği belli olunca Yakup Bey’i ziyarete gittim ve ne yapabilirim diye sordum.  ‘Reis’in Sinop’a gelişi hazırlıksız olmuştu il başkanlığındaki düzen eskimiş, revizyon gerekiyordu. Zaman da oldukça kısa idi. Bir iki haftalık zaman vardı ve bu zaman zarfında il başkanlığını yeniden düzenledik. Duvarları kırdık, perdeleri yeniledik her yeri onardık.

Yaptık ve reisin gelişine kusursuz yetiştirdik. En son koltuk kalmıştı. O günün modası olan en güzel koltuktan Başbakan’ımız için fazilet kırtasiyeden güzel bir tane aldım. İl başkanlığında ilk reisin oturması için ambalajında koyduk; bunun bir şartı vardı, reisten sonra koltuk benim olacaktı. Öylede oldu.

Miting de oldu hem de çok güzel oldu. Reis’i güzel ağırladık. O yıllarda Sinop’un yolları yeniden inşaat ediliyordu. Reis helikopter ile yolları gezdi geldi ve halka seslendi.

Güzel ve yorucu günün ardından koltuğu aldım. O gün bugün Reis’inde hatırına bizzat kullandım.
Geçen gün bir şey oldu ve koltuk gıcırdatmaya başladı. Arkadaşıma, ‘bu koltuğun manevi değeri ben de büyük. Bir yağla gıcırtısını kesiver’ dedim.

Arkadaş koltuğu söktü, parçaladı, yağladı  ve toparladı. Denemek için oturdum eskiden daha kötü olmuştu, hatta sağa sola sallanmaya başlamıştı.

Arkadaşımın yanına tekrar dönerek ona, ‘Bu eskisinden daha kötü oldu. Anısı var hatırası var şuna bir özen gösterelim bir daha bakalım.’ Dedim. Bu sefer beraber söktük birde ne görelim burçlar alınmış delikler laçka olmuş saplamaları yemeye başlamış. Hemen atölyeye getirdik son kez burçları tornada yeniden çektik, saplamaları değiştirdik, topladık.

Süper güzel oldu hiçbir ses hiçbir eğri kalmadı.

Kısaca bu seferlikte ‘Reis’in hatırına koltuğunu tamir ettik artık sağlam ve gıcırdamıyor.

Şimdi 2 aydan kısa bir süre de seçim olacak. Asıl koltuk bir Nisan’dan sonra belli olacak çatırdayacak mı gıcırdayacak mı? Biz kurucular, Reis’in hatırına bunları yaparken; Reis’in etrafını kaplayan a ke pe liler içten dıştan onun koltuğunu kemiriyor asıl Ak Partili’ler yalnızca üzülüyorlar .

Çünkü bizim kurduğumuz AK PARTİ bu değildi. Ne adalet kaldı ne de kalkınma. Herkes aklını başına alsın. Bir daha gıcırdarsa o koltuk, ‘Meşedağ’ çöplüğünde yerini alacaktır; bilginize, saygılarımla…