yazi

Sinop ili küçük bir il…Büyük şehirlere bakıldığında nüfus bakımından onda bir, yüzde bir gibi çok küçük…

İnsanları mutlu deniyor, başkasını bilemem ama ben de o mutlu insanlardanım.1970’li yıllarda köyden Sinop’a geldiğimde sinemanın nerede olduğunu yeni öğrendiğim günlerde idi.

Hemen yanında bir de pideci vardı ve çok kıt imkanlarla da olsa bir kez yarım pide yemiştim ve o kadar çok beğenmiştim ki başka pideci arama gereği hiç duymadım ve yıllarca orada pide lazım olduğunda aldık.

Ancak o pideci de kapanınca arayış içerisine girdik ve çok çeşitli pidecilerle tanıştık, çok beğendiğimiz oldu damak tadımıza uymayanlar oldu.

İçerisinde kıyma dışında vidalar, somunlar, çeşitli mekanik parçalar da çıkanlar oldu.

Esnaf olduğumuz için olağandır dedik herhangi bir şikayette bulunmadık ama bir daha oralardan da alışveriş hiç yapmadık.

Arada sosyal medyada reklamlarını görürüz ve reklama  inanıp bir tane isteriz beğenirsek devam eder, beğenmezsek de bir daha almayız.

Geçtiğimiz günlerde önceden severek yediğimiz bir pideci’den aynı şekilde bir pide canımız çekti işyerimize istedik ve geldi.Şekli eskiye çok benziyordu ancak tadında bir tuhaflık vardı.Kokmuyordu, lezzetsiz de değildi görüntü de mükemmeldi ancak öyle bir ekşilik vardı ki ben anlam veremedim.Yanımda birkaç kişiye daha tattırdım onlar da anlam veremedi. Demek ki bunun usulü böyle dedik ancak üç gün boyunca o pidedeki o ekşilik hep bir şekilde aklımızda kaldı.Sonra karar verdik sahibini arayıp söylemeye, söyledik de… Evet hamuru aşırı ekşimiş ve sanırım gözlerinden kaçmış.

Bugün tekrar pide canımız istediğinde tabiki aynı yerden söylemedik.Başka bir arayışa girdik hiç tanımadığım bir  yer söylediler, oradan istedik on beş yirmi dakika sonra pidemiz geldi.Tabii gelişinden bitişine kadar anlatmak istiyorum… Kapıdan gayet saygılı bir şekilde bir kurye geldi, elinde güzel bir ambalajı olan bir paket bıraktı.Ücretini aldı, para üstünü verdi, saygılı bir şekilde de çıkıp gitti.Ardından paketi açtık sanki şarkıcıların albüm yapması gibi yuvarlak içersinde çeşitli geometrik şekillerde dilimlenmiş kaşarlı, sucuklu, pastırmalıdan başlayan kuşbaşılı peynirli yani her tür tarz vardı.Üç beş kişi yedik herkez görsele göre sevdiğini yedi ve cidden mükemmel bir tat mükemmel bir sunuş vardı.

Böyle birşey normalde yazmazdım ancak madem ki bu kadar güzel, güzel olan bir şeyi de sizlere kaleme almak istedim ki herkes bilsin….Saygılarımla…